Su Altı Fotoğrafçıları ve Filmcileri Derneği (SUFOD) üyelerinin eserlerinden oluşan “Dokuz Ada: İstanbul’un Dokuz Canı” isimli karma fotoğraf sergisi, Büyükada Taş Mektep’te sanatseverlerle buluşuyor.

Sergi, dünyada sınırları tek bir ülkeye ait tek deniz olan Marmara Denizi’nde, İstanbul yakınlarında bulunan dokuz ayrı adanın su altı yaşamının çarpıcı ve renkli karelerinden oluşuyor. İstanbul’un, her türlü tehdide rağmen yaşam mücadelesi veren su altı canlılarına yer veren sergi aynı zamanda iki önemli soruna, müsilaj ve hayalet ağlara da dikkat çekiyor.

Marmara Denizi’nin ortasında inci taneleri gibi sıralanan Büyükada, Heybeliada, Kınalıada, Yassıada, Neandros, Sivriada, Sedef Adası ve Kaşık Adası yani İstanbul’un bu “Dokuz Can”ı yalnızca eşsiz kara ekosistemleriyle değil, aynı zamanda zengin su altı yaşamıyla da İstanbul’un en değerli doğal miraslarından biri. Marmara Denizi’nin su altı florası ve faunası hem doğanın dengesine hem de İstanbul’un sürdürülebilir geleceğine katkı sunuyor.

“İstanbul Adaları, yalnızca bize değil, gelecek nesillere de ait” diyen Su Altı Fotoğrafçıları ve Filmcileri Derneği’nin (SUFOD) hayata geçirdiği farkındalık projesi kapsamında gerçekleştirilen “Dokuz Ada: İstanbul’un Dokuz Canı” sergisi, derneğin 60’a yakın üyesinin 2025 yazında yaptığı dalışlarda çektiği fotoğraf ve videolardan oluşuyor. Adalar’ın büyüleyici su altı yaşamını gözler önüne sererken aynı zamanda müsilaj ve hayalet ağların yarattığı tehlikeyi de tüm çıplaklığıyla belgeliyor. Adalar’ın sadece karada değil, deniz altında da korunması gerektiğinin altını çizen sergi; tüm yurttaşlarına, sivil toplum kuruluşlarına ve yetkililere, bu konuda acil ve kararlı adımlar atma çağrısında bulunuyor.

27 Eylül 2025’te kapılarını açan sergi, 19 Nisan 2026 tarihine kadar pazartesi hariç her gün 09.00–18.00 saatleri arasında Taş Mektep’te ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.