Haliç Tershanesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan kapsamlı restorasyon ve yeniden işlevlendirme çalışmalarının ardından “İstanbul Sanat” ismiyle kamusal bir yaşam alanına dönüştürüldü.
Haliç Tershanesi, 1455 yılında Fatih Sultan Mehmed tarafından kurulan Tersane-i Amire’nin bir bölümüdür.
16. yüzyılda devletin topraklarında yer alan tüm tersanelerin idari olarak buraya bağlanmasıyla birlikte Tersane-i Amire denizcilik alanında merkez konumuna geldi. Bu merkezin bünyesinde; inşa tezgâhları, havuzları, kışlaları, yelken dikim, kürek yapım atölyeleri ve mekteb bulunmaktaydı. Öte yandan tersanenin içerisinde bir cami, hamam ve zindan da yer almaktaydı.
Tersâne-i Âmire,1913 yılında Taşkızak Tersanesi, Camialtı Tersanesi ve Haliç Tersanesi şeklinde üçe bölünmüş; her üç tersane de günümüze ulaşmayı başarmıştır. -Aralarındaki tek aktif tersane olan Haliç Tersanesi, Kasımpaşa Deresi ile Atatürk Köprüsü arasında konumlanmakta; 3 havuz, 2 kızak, atölyeler ve yönetim binalarından oluşmaktadır.
Dünyada hâlâ aktif bir şekilde işlevini sürdüren en eski tersanelerden biri olan Haliç Tersanesi; bu işlevinin yanında müze, performans sanatları ve kültür merkezi, sergi ve çocuk atölye alanlarının yanı sıra restoran gibi sosyal mekânlarıyla da hizmet verecek şekilde kent hayatına açılmıştır.
Ulaş Değirmenci Koleksiyonu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Koleksiyonu, Mustafa Taviloğlu Koleksiyonu, Ekrem İmamoğlu Koleksiyonu, Merey Koleksiyonu, İyem Koleksiyonu, Dr. Şükrü Bozluolcay Koleksiyonu, Bilge Koleksiyonu, Meir Dalva Koleksiyonu, Lale-Cengiz Akıncı Koleksiyonu sergide yer alıyor.