Sayısal arşivimizdeki eserleri incelemek için tıklayın

Yerebatan Sarnıcı Müzesi


İstanbul’un olduğu kadar dünya turizminin de en önemli duraklarından biri olan Yerebatan Sarnıcı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Dairesi Başkanlığı İBB Miras ekiplerinin arkeolojik restorasyon çalışmalarıyla güçlendirildi ve modern müzecilik anlayışıyla yeniden kente kazandırıldı.

2016 yılında Koruma Kurulu’nca onaylanmış projeler doğrultusunda başlayan restorasyon çalışmalarını 2020 yılında devralan İBB Kültür Varlıkları Dairesi Başkanlığı İBB Miras ekipleri, olası İstanbul depremi göz önüne alındığında Yerebatan’ın statik olarak ciddi risk altında olduğunu kaydetti.

Güçlendirme çalışmaları kapsamında yeni bir gergi sistemi oluşturan ekipler, mermer sütunlarda oluşan yosunlaşmalar ve kirlenmeleri de temizledi. Ayrıca Sarnıç zeminine sonradan eklenen ve yapıyla bağdaşmayan döşemeler kaldırılarak özgün Bizans döşemeleri ortaya çıkarıldı.

Restorasyon çalışmaları kapsamında mevcut betonarme yürüyüş yolu kaldırılarak yerine yapının kimliğiyle uyumlu, hafif, şeffaf ve modüler malzemeden yeni bir yürüyüş yolu platformu hazırlandı. Sarnıcın mistik atmosferini korumak için, modern sanat gösterileriyle de entegre olabilecek dinamik bir aydınlatma tasarımı uygulandı.

Tarihi yapı, müze giriş-çıkışlarının mevcut proje ve güncel ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden düzenlenmesiyle tamamlanan restorasyonun ardından mekânın tarihsel, fiziksel ve kültürel anlatısıyla bütünleşen sergilere de ev sahipliği yapmaya hazır hâle getirildi.

Yerebatan Sarnıcı Hakkında

İstanbul’un kadim tarihinin izlerini taşıyan Yerebatan Sarnıcı, 6. yüzyılda, İmparator İustinianus tarafından inşa ettirildi. 80 bin tonluk su kapasitesiyle zamanında durgun bir derya gibi olan tarihi sarnıç, Latincede “Cisterna Basilica” olarak adlandırılıyor.

Günümüzde Bazilika Sarnıcı olarak da anılan yapı, su yollarından ve yağmurdan elde edilen suyu, imparatorların ikamet ettiği Büyük Saray ve çevresindeki yapılara dağıtarak yüzyıllar boyunca kentin su ihtiyacını karşıladı. Şehrin en büyük kapalı sarnıcı olan ve diğer kapalı sarnıçlardan daha fazla devşirme taşıyıcı elemana sahip olmasıyla da dikkat çeken bazilika planlı Yerebatan Sarnıcı; doğu-batı doğrultulu 28, güney-kuzey doğrultulu 12 sütun sırası içinde toplam 336 sütunu barındırıyor. 52 basamaklı taş bir merdivenle inilen sarnıçtaki bu sütunların çoğunun, daha eski tarihli yapılardan toplandığı tahmin ediliyor.

Yaklaşık olarak 1000 metrekare alanı kaplayan, 140 metre uzunluğunda, 65 metre genişliğindeki sarnıç; İstanbul’un 1453 yılında Osmanlılar tarafından fethinden sonra Topkapı Sarayı’nın ihtiyaçları için bir müddet daha kullanıldı.

Tarihi sarnıcın, bölgede yavaş yavaş konutlaşmanın başlamasıyla halk tarafından su kuyusu olarak kullanıldığı da biliniyor. 16. yüzyılın ortalarına kadar Batılılar tarafından fark edilmeyen yapı, 1544-1555 yılları arasında İstanbul’da yaşayan doğa bilimci ve topografya uzmanı Petrus Gyllius tarafından adeta yeniden keşfedildi.

Osmanlı zamanında III. Ahmed döneminde, Mimar Kayserili Mehmed Ağa tarafından ilk kez, II. Abdülhamid döneminde ikinci kez onarım gören Yerebatan Sarnıcı, ilerleyen yıllarda da onarımdan geçmeye devam etti. 1955-1960 yıllarında kırılma riski altındaki 9 sütun kalın bir beton tabakasıyla kaplandı.

1985-1987 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği kapsamlı onarım ve temizlik çalışmalarında, Yerebatan’ın en önemli simgesi olan Medusa başları keşfedildi. Sütun kaidesi olarak kullanılan Medusa başlarından yapının batısında konumlanmış olanı ters, doğusundaki ise yatay olarak duruyor. Buradaki Medusa başları, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin bahçesinde ve Çinili Köşk’ün yakınında bulunan Medusa başı örnekleriyle benzer özellikler gösterdiğinden Çemberlitaş'tan getirildikleri düşünülüyor.

Restorasyon sonrası 1987 yılında İBB tarafından müze olarak ziyarete açılan görkemli yapı, zaman içinde çeşitli ulusal ve uluslararası etkinliklere de ev sahipliği yaptı. İnsanlığın ortak mirası olarak kazandığı değeri, günümüzde de koruyan Yerebatan Sarnıcı’nın 1500 yıla uzanan çok katmanlı hafızası, gelecek için de ilham kaynağı olmayı sürdürüyor.



Yerebatan Sarnıcı Müzesi


Hizmetler




İletişim


0212 512 15 70

kutuphanemuzeler@ibb.gov.tr

Alemdar, Yerebatan Cad. 1/3, Fatih



İBB ATATÜRK KİTAPLIĞI
Miralay Şefik Bey Sok. No: 6
Taksim, Beyoğlu - İstanbul
Telefon: 0212 249 95 65
0212 249 09 45
kutuphanemuzeler@ibb.gov.tr