Sayısal arşivimizdeki eserleri incelemek için tıklayın

Şehremaneti Mecmuası 22


Türkiye’de kamu yayıncılığının ilk örneklerinden biri olan İstanbul Şehremaneti Mecmuası’nın 22. sayısında yine birlikteyiz. Mecmua, ikinci yılına yaklaşırken istikrarlı çizgisi ve nitelikli içeriğiyle İstanbul’un kent kültürü ve tarihinde ne denli özel bir mecra olduğunu tekrar tekrar açığa çıkarıyor. Şehremaneti Mecmuası, kente odaklanan bir yayın olmasının yanı sıra, yeni inşa edilen cumhuriyet rejiminin anlatısının da önemli bir parçası. Bu anlamda cumhuriyetin hemen hemen tüm süreçlerini ve aktörlerini mecmuanın sayfalarından takip edebilmek mümkün. Mecmuanın ilgiyle okunacağını umduğumuz 1926 yılı haziran sayısı, giriş yazıları dışında yedi tematik başlıkta hazırlanmış.

Mecmuanın sayfalarında ilk olarak Cumhuriyet İstanbul’u ve Mustafa Kemal’in yurt gezileri kendine yer buluyor. Cumhuriyetin kurulduğu andan itibaren yurt gezilerine çıkmayı ihmal etmeyen Mustafa Kemal tarafından yurt gezileri, yeni rejimin inşasında önemli ve gerekli birer araç olarak görülür. Mustafa Kemal’in ziyaret ettiği illerden biri de Bursa’dır ve söz konusu yurt gezisine Şehremini Muhittin Bey’in başında olduğu bir heyet İstanbulluları temsilen dahil olmuştur. Ziyaret, derginin sayfalarında kendine yer bulurken işgal kuvvetleri kenti henüz terk etmeden İstanbul Şehremaneti Meclisi tarafından 28 Şubat 1923 günü verilen “hemşehri ünvanı” da dile getirilmiş ve Mustafa Kemal’in Şehremaneti Meclisi’ne teşekkür ettiği telgraf tam metin olarak yayınlanmıştır. Bu vesika Cumhuriyet’in İstanbul anlatısı açısından oldukça önemlidir.

Bir sonraki yazı Müdevvenat ve İhsaiyat Müdürü Ali Suad tarafından hazırlanmış olup yazıya “Sıhhat-ı Umumiye ve Belediyeler” başlığı verilmiştir. Mecmuada İstanbul ile ilgili farklı sorunları kaleme alan Ali Suad, bu yazısında halk sağlığını temin konusunda belediyelere düşen görevlere işaret etmiştir. Oldukça detaylı olan bu yazı, Paris ve İstanbul örnekleri üzerinden bir hat çizmiş; temiz su, lağım suları ve çöp sorunu üzerinde yoğunlaşmıştır.

Yayının bir diğer yazısı “Garp Belediyeleri” başlığındadır. Bu bölümde, Uluslararası Şehirler Birliği Cemiyeti ve bu cemiyetin düzenlediği kongrelerde alınan kararlar ve Avrupa kentlerindeki yerel yönetimlerle ilgili yazılar bulunmaktadır. Beynelmilel İhsaiyat Enstitüsü Daimi Şube Müdürü imzalı yazı, “Beynelmilel İhsaiyat Müessesesi”nin nüfusu 250 binden fazla olan şehirlerin istatistik mecmuası hazırlamalarını istemesi ve İstanbul Şehremaneti’ne de bu isteğin iletilmesi üzerinedir. Şehremaneti idaresine sunulan ve 27 maddede sıralanan bu talepler, mecmuanın hem kurucularından hem de önemli kalemlerinden olan Osman Nuri (Ergin) tarafından madde madde yanıtlanmıştır. Osman Nuri, mevcut yasalar ve yetki alanları dahilinde belediyeden sözü edilen verileri talep etmenin gerçekçi olmadığını belirtmiştir. Oldukça ayrıntılı bir değerlendirme dahilinde İstanbul’dan alınamayan bu verilerin diğer büyük belediyelerden de temin edilemeyeceğini belirten Osman Nuri, sadece vefat sayılarına dair gerçekçi bir dökümden söz etmiştir. Yazı, modernleşen bir belediye kurumunun bir an önce görünür olması temennisiyle sonlanmaktadır.

Şehremaneti Mecmuası’nın, yasal düzenlemeleri toplu bir şekilde okurlarına sunması konusunda üstlendiği görev son derece önemlidir. Belediye tarafından gerçekleştirilen işlerin ve hiyerarşik işleyişe ait bilgilerin mecmuada yer alması, şehirde yeni yeni oluşturulmaya çalışılan sosyal düzenin halka ilan edilmesi ve benimsettirilmesi konusunda hayati bir önem taşımıştır. Söz konusu düzenleme ve talimatlar “Kanunlar, Nizamlar, Talimatlar” başlığı altında hazırlanmış olup 22. sayıda da bu anlamda kapsamlı bir bölüm karşımıza çıkmaktadır. Belediye sınırlarının tespitinden liman sahasının kullanımına ve “kantariye vergisine” uzanan bu geniş kulvarda, özellikle iki başlık bu sayının tematik içeriği bakımından da dikkat çekmektedir. Bunlardan ilki olan “Sanayi-i Nefise Encümeni Talimatnamesi”, güzel sanatların eğitimden kültüre uzanan etki sahasını tarif ederken özellikle şehirlerin planlamasında ve mimarisinde yetki alacağından söz etmektedir. Bu bölümün hemen devamında ise şehirlerde temsil edilecek Mustafa Kemal heykellerine ve üretim sürecinde izlenecek yönteme dair bilgilere yer verilmiştir. Birincisi at üzerinde ve askeri kıyafette, ikincisi sivil ve ayakta, üçüncüsü de bir büst olmak üzere üç heykelin öngörüldüğü kurgu, ülkemizde sanat tarihi ve mimarlık tarihi araştırmaları adına önemli bir veri olarak mecmuanın sayfalarında yer almaktadır.

Bir sonraki yazı ise İstanbul’da bir şehir kütüphanesinin kurulması gerekliliği üzerine olup Cemiyet-i Umumiye-i Belediye zabıt kâtiplerinden Mehmed Halid (Bayrı) tarafından hazırlanmıştır. Mehmed Halid, kütüphaneden yoksun bir şehri fikren kuvvetsiz, zayıf, hasta düşmekte olan bir insan olarak betimlemiş ve yeni inşa edilen Cumhuriyet İstanbulu’nda kültür ve sanat ortamının en dinamik unsurlarından biri olan kütüphanelerin gerekliliğini vurgulamıştır. 

Şehremaneti Mecmuası’nın kamu yayıncılığı vurgusunu somutlaştıran uygulamalarından bir tanesi de daha evvel yayınlanmış olan ve daha görünür kılmak istediği bazı çalışmalara kendi sayfalarında yer vermesidir. 6 Haziran 1926 tarihinde Milliyet gazetesinde yayınlanan makale, eşzamanlı olarak mecmuanın haziran sayısında yer alır. Falih Rıfkı (Atay) “İstanbul” başlıklı bu köşe yazısında şehir planlamasından müzelere, mimari tasarımdan eğlence yerlerine uzanan; İstanbul’u görülebilir ve keyif alınabilir kılacak bir politikaya ihtiyaçtan söz etmektedir. Falih Rıfkı’nın 1926’da yaptığı ve mecmuada tümüyle alıntılanan bu gözlem, bazı açılardan günümüz İstanbul’una dair kesişimler de içermektedir. 

Mecmuanın yayın programı dahilinde ele aldığı bölümlerden bir diğeri ise “Mali Kısım”dır. Bu sayıda Osman Nuri tarafından Beyazıt, Fatih, Beyoğlu, Yeniköy, Anadolu Hisarı, Üsküdar, Kadıköy, Adalar ve Bakırköy dairelerinin iki senelik tahsilat ve sarfiyatı değerlendirilmiştir. Müellifin mecmuada yer bulan diğer bir yazısında ise Le Régime Municipal Dans Les Divers Pays adlı eserin Emanet Müdevvenat ve İhsaiyat Müdürü Ali Suad Bey tarafından “Muhtelif Memleketlerde Beledi Usuller” başlığı altında Türkçeye çevrilme süreci ve metnin içeriği ele alınmıştır. Osman Nuri’nin takdiminden sonra söz edilen eserin çeviri metni okurla paylaşılmıştır. Yazı dizisi formatında düzenlenen metin, mecmuanın uluslararası güncel çalışmaları takip etmesinin ve belediyecilik alanındaki hassasiyetinin de bir göstergesidir. Mecmuanın 1926 yılı Haziran ayına ait 22. sayısı, “Tayyare Cemiyetine Yardım” daveti ve “Şehremaneti Mecmuası’na Yeniden Abone Olanlar ve Abonelerini Tecdit Edenler” listesi ile sayfalarını sonlandırmaktadır.

İstanbul kent kültürü ve tarihi çalışmalarında temel başvuru kaynaklarından biri olan İstanbul Şehremaneti Mecmuası, 100 yıl öncesinden günümüze ses vermeye ve belleğimizi diri tutmaya devam ediyor. Kentin anlatısının en önemli tanıklarından İstanbul Şehremaneti Mecmuası’nın temmuz sayısında görüşmek umuduyla…

İzzet Umut Çelik





Başlık Şehremaneti Mecmuası 22
Kısa Başlık Şehremaneti Mecmuası 22
Yayına Hazırlayan Bülent Bilmez, İrfan Çağatay, İzzet Umut Çelik, Serhat Bozkurt, Tolga Karahan
Yayıncı İBB Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü
Yayın Yeri İstanbul
Tür kitap
Yayın Tarihi 2024
Sayfa Sayısı 179
Dil Türkçe
Künye Şehremaneti Mecmuası 22. Yayına Hazırlayanlar: Bülent Bilmez, İrfan Çağatay, İzzet Umut Çelik, Serhat Bozkurt, Tolga Karahan. İstanbul: İBB Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü, 2024.



İBB ATATÜRK KİTAPLIĞI
Miralay Şefik Bey Sok. No: 6
Taksim, Beyoğlu - İstanbul
Telefon: 0212 249 95 65
0212 249 09 45
kutuphanemuzeler@ibb.gov.tr