Kent kültürü ve yerel yönetim tarihi adına temel kaynaklardan olan İstanbul Şehremaneti Mecmuası’nın 23. sayısında yine zengin bir içerik sizleri bekliyor. Bir sonraki sayıyla ikinci yılını dolduracak olan mecmuanın kesintisiz devam eden yayın akışı dahilinde, her geçen sayısının tarihe not düşmek adına ne denli mühim olduğu bir kez daha görülüyor. Mecmuanın 1926 yılı Temmuz sayısı, matbuat tarihi adına önemli olduğunu düşünülen bir tiraj verisiyle başlıyor ve 10 farklı başlıkta hazırlanan yazılarla devam ediyor.
Mecmuada yer alan ilk yazı ilerleyen sayılarda daha da öne çıkacak olan Müdevvenat ve İhsaiyat Müdürü Ali Suad’ın kaleme aldığı “Seyyar Sergimiz Münasebetiyle” başlığını taşıyor. Bu yazıda 1926 yılında Karadeniz Vapuru’nda oluşturulan ve Türkiye’de üretilen ürünleri tanıtmak, burada yeni pazarlar oluşturmak amacıyla hazırlanan “Seyyar Sergi”nin seyahati öncesindeki hazırlık süreci ele alınıyor. Yeni rejimin, salt ekonomik değil; ülke tanıtımına yönelik kültürel bir propaganda aracı olarak da kurguladığı sergiye dair bu yazı, oldukça ayrıntılı bilgiler veriyor. Yazı Cumhuriyet tarihinin ilk seyyar sergisi için seçilen Karadeniz Vapuru’nda hangi ürünlerin teşhir edileceğine (ipekli kumaştan konserve ve resim sanatına kadar çok geniş bir seçki), sergiye eşlik edecek isimlere (bu isimlerden biri Türkiye sanat ve kültür tarihinin öncü araştırmacılarından Celal Esad Arseven’dir), usta ve tüccarların emek tarihinden kültür tarihine uzanan geniş bir kulvarda önemli veriler içeriyor. Karadeniz Vapuru’nun 12 ülkenin 16 limanını ziyaret ettiği ve yaklaşık 3 ay sürecek seyahati öncesinde kaleme alınan yazıda, yer verilen öznel değerlendirmelerin dönemin modernleşme serüveni ve zihniyeti adına önemli olduğunu belirtmek gerekiyor.
Devamında gelen ve yazarı belli olmayan “Yeni Belediye Kanunu Layihası” başlıklı metin ise mecmuanın yerel yönetim tarihi açısından sahip olduğu misyonu özetliyor. Cumhuriyet döneminde 1924 yılında Köy Kanunu çıkarılmış ve izleyen yıllarda bir belediye kanunu yapılmak istenmiştir. Mecmuada yer bulan yazı, 1926 yılında hazırlanan yeni belediye kanun tasarısına dair kaleme alınmıştır. Yerel yönetimde nasıl bir organizasyon şemasının takip edileceği ve bu anlamda büyükşehir, şehir ve ilçe belediyelerinin görev ve yetkilerinin tarif edilmesi yazının en önemli başlıklarından birini oluşturmaktadır. Mecmua söz konusu tasarı hakkında görüş bildirmek isteyen kurum ve kişilere açık çağrı yapmış ve bu değerlendirmelere yer vereceğini bildirmiştir. Bu çağrının devamında ise İstanbul Şehremaneti Mecmuası’nın söz konusu tasarı hakkındaki görüşlerine de yer verilmiştir.
Sonrasında gelen yazı yine aynı gündem üzerinedir. Cemiyet-i Umumiye-i Belediye Azası Süreyya Paşa imzalı “Şehremaneti mi, Şehremanetleri mi?” başlıklı yazıda İstanbul’da oluşturulacak ilçe belediye teşkilatları hakkındaki tartışmalar değerlendirilmiş, Avrupa ülkelerinde yaşanan pratikler üzerinden mukayeseli bir okuma yapılarak öneriler sıralanmıştır. Mecmuanın 23. sayısına konu edilen bu yazılar, Türkiye’de yerel yönetim tarihi ve politikalarının seyri noktasında önemli veriler sunmaktadır.
Devamında gelen yazı, belediyelerin kentin fiziksel görüntüsünün ve altyapısının çağdaşlaştırılması için yaptığı uygulamaları içerir. Beynelmilel Yollar Kongresi ve Sergisi; tramvay ve otobüs gibi araçlar başta olmak üzere bu araçların kullanacağı yol projelerinin oluşturulması, yol inşası ve onarımı konusundaki tecrübelerin paylaşımı, trafiğinin planlanması, bu projelerin yönetimi ve en önemlisi finansmanı gibi konularının ele alındığı uluslararası organizasyonlar olarak 20. yüzyılda sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Mecmuanın yer verdiği yazı Beynelmilel Beşinci Yollar Kongresi’nin ve Üçüncü Beynelmilel Yol Sergisi’nin 1926 yılında Milano’da yapılacak gündemini ve programını paylaşmıştır. Mecmua sayfalarında hem bu kongrenin programına hem de kongre komitesi tarafından Eylül ayında gerçekleşecek “Beynelmilel Yollar Sergisi” için İstanbul Şehremaneti’ne gelen davete yer verilmiştir.
“Şuun ve Havadis-i Medeniye” başlıklı bir sonraki yazıda ise Amerika, Almanya, Hollanda, Fransa ve İngiltere’deki şehircilikle ilgili gelişmelere ve haberlere yer verilmiştir. Bu haberler dahilinde öne çıkan başlık konut sorunu olurken Fransa özelinde kullanılan bir döşeme malzemesinin Galata Köprüsü için önerilmesi ise bu rapor ve gözlemlerin gerçekten önemsendiğinin bir göstergesidir.
Bir diğer yazı ise İstanbul’da bir şehir kütüphanesinin kurulması gerekliliği üzerine olup 22. sayıda yayınlanan yazının devamıdır. Yazı, Cemiyet-i Umumiye-i Belediye zabıt kâtiplerinden Mehmed Halid (Bayrı) tarafından hazırlanmıştır. Mehmed Halid, Cumhuriyet İstanbulu’nda kültür ve sanat ortamının en dinamik unsurlarından biri olması savıyla şehir kütüphanelerini mimariden kitap seçkisi ve kataloglara dek değerlendirmiştir. İstanbul kültür tarihi adına önemli olan yazı aynı zamanda üniversitelerin “Bilgi ve Belge Yönetimi” bölümü için de bilimsel bir referans oluşturmaktadır. Bayrı’nın yazısının sonunda verdiği kaynakça da bunun bir delilidir.
Devamında gelen yazı “Türkiye Belediyeleriyle Muhabere” başlığı taşır. Bu bölüm Anadolu’daki birçok belediyenin, İstanbul Şehremaneti Mecmuası’na mektup göndererek çeşitli olay ve durumlarla ilgili bilgi rica etmesi ve mecmua kadrosunun da bu mektuplara verdiği cevaplardan oluşmaktadır. Yazı ayrıca Çardak Nahiyesi Belediye Başkanlığı’nın İstanbul Şehremaneti’nden bilgi talebini ve verilen yanıtı içerir.
Osman Nuri (Ergin) ve dönemin Şirket-i Hayriye Müfettişi Mehmed İzzet tarafından iki ayrı analiz olarak hazırlanan “Boğaziçi ve Şirket-i Hayriye” başlıklı yazıda ise Boğaziçi’nin gündelik hayattaki yerine ve burada yolcu ve yük taşımacılığı yapan vapur şirketi Şirket-i Hayriye’ye dair bir değerlendirme yapılmıştır. Mecmuanın 10. sayısında yine Osman Nuri tarafından Şirket-i Hayriye ve Boğaziçi hakkında yazılan makaleyi hatırlatmak isteriz. Söz konusu yazı, salt bir şirket değerlendirmesi olmasının ötesinde İstanbul’un Cumhuriyet Türkiyesi’ndeki yerine ve kentin sosyo-kültürel değişimine dair de önemli gözlemler sunmaktadır.
Şehremaneti Mecmuası’nda başta Avrupa ülkelerinde olmak üzere farklı coğrafyalardaki belediyecilik usul ve uygulamaları hakkında telif ve çeviri metinlere yer verileceği bildirilmiş ve bu teşebbüs, Le Régime Municipal Dans Les Divers Pays adlı eserin Ali Suad Bey tarafından “Muhtelif Memleketlerde Beledi Usuller” başlığı altında Türkçeye çevrilmesiyle kuvveden fiile çıkarılmıştır. Aynı başlıkla mecmuada yer bulan yazı, önceki sayıda yayınlanmaya başlayan metnin devamı olmakla birlikte bu sayıda Fransa ve Belçika’da belediyecilikle ilgili bütçeden organizasyon şemasına, asayişten uygulama detaylarına uzanan kısma yer verilmiştir. Bir sonraki sayıda da devam edeceği bilgisiyle sonlanan yazı, mecmuanın uluslararası güncel çalışmaları takibinin ve belediyecilik alanındaki hassasiyetinin de bir göstergesidir.
Mecmuada yer alan son yazı, 16 Nisan 1340 (1924) tarihli “Umur-ı Belediyeye Müteallik Ahkâm-ı Cezaiye Kanunu”yla ilgilidir. Yazıda park ve bahçelerden deniz hamamlarına, cadde ve sokaklardan tramvaylara kadar belediyelere bırakılan alanlar sıralanırken buralarda nasıl bir işleyiş kurgulandığı ve belediye zabıtasının yaptırımları anlatılmaktadır.
Mecmuanın Temmuz 1926 yılına ait 23. sayısı, “Şehremaneti Mecmuası’na Yeniden Abone Olanlar ve Abonelerini Tecdit Edenler” listesi ile sayfalarını sonlandırmaktadır. Bir sonraki sayıda görüşmek üzere.
İzzet Umut Çelik
Başlık | Şehremaneti Mecmuası 23 |
Kısa Başlık | Şehremaneti Mecmuası 23 |
Yayına Hazırlayan | Bülent Bilmez, İrfan Çağatay, İzzet Umut Çelik, Serhat Bozkurt, Tolga Karahan |
Yayıncı | İBB Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü |
Yayın Yeri | İstanbul |
Tür | Kitap |
Yayın Tarihi | 2024 |
Sayfa Sayısı | 167 |
Dil | Türkçe |
Künye | Şehremaneti Mecmuası 23. Yayına Hazırlayanlar: Bülent Bilmez, İrfan Çağatay, İzzet Umut Çelik, Serhat Bozkurt, Tolga Karahan. İstanbul: İBB Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü, 2024. |