Sayısal arşivimizdeki eserleri incelemek için tıklayın

Şehremaneti Mecmuası 28


Kuruluşundan itibaren farklı dinamiklerin etkisiyle sürekli olarak gelişen, dönüşen ve üreten bir kent olmuştur İstanbul. Hafızası, kültürü ve ritüelleri iç içe ve yan yana örülen katmanlarıyla üretmeye devam eden İstanbul; bizlere dünün, bugünün ve geleceğin izlerini sunmaya devam etmektedir. İstanbul Şehremaneti Mecmuası, söz konusu izleri takip edip okumasını yapabileceğimiz en önemli mecralardan biridir. Bu nedenle mecmuayı sadece bir İstanbul okuması olarak adlandırmak yetersiz kalabilir. 20. yüzyılın sesi olarak da tarif edebileceğimiz mecmuada yer bulan haber ve makalelerde tarihte hiç olmadığı kadar etkin olan, tasarlayan ve gerçekleştiren “insanın” anlatısına da tanık oluyoruz. İstanbul Şehremaneti Mecmuası’nın Aralık 1926 tarihli 28. sayısında kendine yer bulan on farklı yazı, bizleri 21. yüzyıldan 20. yüzyıla bakmaya davet ediyor. 

Mecmuanın sayfalarında yer bulan ilk yazı “Reisicumhur Hazretleri’nin İkinci Heykeli” başlığını taşıyor. Cumhuriyet’in ilanından sonra, Milli Mücadele’yi ve Mustafa Kemal’i anlatan anıtların kent meydanlarına dikilmesi projesi kapsamında açılışı yapılan ilk anıt, İstanbul Sarayburnu Parkı’na dikilen Gazi Paşa’nın heykeliydi ve bu açılışa dair önemli bilgiler mecmuanın sayfalarında yer bulmuştu. Sonrasında hızlanacak ve yaygınlaşacak bu süreç dahilinde ikinci anıt heykeli ise Konya’da dikilmiştir. Proje, Sarayburnu’ndaki Gazi Paşa Anıtı ile adını duyurmuş olan Avusturyalı heykeltıraş H. Krippel tarafından tasarlanmış ve uygulanmıştır. Heykelin üzerine konulduğu kaide ise Mimar Muzaffer Bey’in 20. yüzyılın hemen başında dönemin modernleşme öyküsünün de bir temsili olarak tasarladığı Ziraat Abidesi’dir. Bu anlamda anıt kaidesi ve heykeli ile birlikte Türkiye modernleşmesinde bir süreklilik temsili olarak da düşünülebilir. Konya’daki Gazi Paşa Anıtı, 29 Ekim 1926 Cuma günü üzeri beyaz atlas ve bayrak sarılı olarak hazırlanmış ve büyük merasimle açılışı yapılmıştır. Mecmuada yer alan haberde kent tarihine dair önemli satır arası bilgiler de verilmektedir. Bu anlamda yazının Konya’nın eski adlarından biri olan İkonium’dan söz etmesi ve Anadolu Selçuklu Dönemi’ni vurgulaması kent belleği adına önemlidir. Yazıda açılış töreninin akışı ile birlikte törene katılanların coşkusu da yer bulmuştur. Tören programı dahilinde Konya Belediyesi adına Mustafa Şevki Bey, Erkek Edebiyat Mektebi öğretmenlerinden Saadettin Bey ve Kız Orta Mektebi talebelerinden İffet Şevket Hanım birer konuşma yapmışlardır. Haber; Mustafa Kemal adına, Riyaset-i Cumhur Başkâtibi Tevfik imzasıyla yayınlanan teşekkür metniyle son bulmaktadır.

Bir sonraki makale, “İhsai Kısım” bölüm başlığında, Ali Suad Bey tarafından kaleme alınan “Verem Hakkında İhsai Mukayese”dir. Yazıda 1925 ve 1926 yıllarının ilk altışar aylık periyodunda İstanbul’da veremden hayatını kaybedenlere dair sayısal veri paylaşılmış ve istatistiklerden yola çıkarak bir değerlendirme yapılmıştır. Fatih, Beyoğlu, Üsküdar, Kadıköy, Adalar, Bakırköy, Yeniköy ve Anadoluhisarı nüfus sayımları üzerinden, iklim şartlarından hijyen ortamına, beslenme kaynakları ve iaşesinden sınıfsal profile uzanan bir kulvarda, mukayeseli bir analiz yapılmıştır. Söz konusu çalışmanın İstanbul’un sosyal tarihi araştırmalarına dair önemli bir kaynak oluşturduğu muhakkaktır. 

Şehirlerde ağaç dikilmesi konusunda dikkat edilmesi gerekenler ve ağaç türleri hakkında bilgi veren “Şehirlerde Ağaç Garsiyatı” başlıklı makale daha önceki sayıdan devam etmektedir. Ankara Şehremaneti Bahçeler Müdürü Mehmed Refet tarafından yazılan makale, kent peyzajına dair sunduğu projeksiyonla günümüze de seslenmektedir. 

Devamında gelen makale ise İstanbul Mezbahası Sabık Serbaytarı Ahmed Nevzad (Tüzdil) imzasıyla “Sıhhi Kısım”da yer bulmuştur. Tıp tarihi adına önemli olduğunu düşündüğümüz yazıda, hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklar grubundan olan “Dipylidium caninum” hastalığı hakkında bilimsel bir değerlendirme yapılmıştır. Görsel malzemeyle desteklenen yazı; dünyanın farklı ülkelerinden örneklerle detaylandırılırken, hastalığa sebebiyet veren tenya, pire ve bit ilişkisi çeşitli örneklerle açıklanmış ve dikkat edilmesi gereken önemli noktalar sıralanmıştır. 

Mecmuada yer bulan bir sonraki yazı, belediye idaresi tarafından yapılacak olan işlere ve hiyerarşik işleyişe ait bilgilere yer vermektedir. “Emirler, Kararlar, Tebliğler” başlıklı bölümde dükkânlara asılacak ilan levhalarından değirmenci esnafına ve ekmek yapımı sürecine dek uzanan bir içerikte kararlara yer verilmiştir. Bu makalenin de İstanbul’un gastronomi geçmişi ve kültürü adına önemli detaylar içerdiği görülmektedir.

“Şuun ve Havadis-i Medeniye” başlığı altında yer bulan bir sonraki yazıda ise Almanya, Lehistan, Fransa ve Kanada'da şehircilikle ilgili uygulamalara yer verilmiştir. Yol yapımında kullanılan kaplama malzemelerinden içme sularının analiz yöntemlerine uzanan farklı başlıklarda haberleri konu edinen makale, dönemin belediye yönetiminin dünyadaki gelişmeleri takibi adına anlamlıdır. 

Şehremaneti Mecmuası’nda bir sonraki makale ise daha önce üzerinde çokça durulan ve mecmuada yer bulan İstanbul’un iaşesine dairdir. “İstanbul'un İaşesi: İstanbul’un Ekmek Derdi ve Emanetin Yeni Formülleri” başlıklı yazıda, ilk olarak Umur-ı İktisadiye Müdüriyeti’nden gelen yazı aktarılmıştır. İstanbul’un buğday ihtiyacından üretilen hamurun akışkanlığına kadar uzanan detayların aktarıldığı bölümün devamında; İstanbul’da yeterli ekmek üretiminin sağlanması için Heyet-i Sıhhiye Müdüriyeti ve İstanbul Şehremaneti kimyagerlerinden İsmail Hakkı Bey’in hazırlamış olduğu inceleme raporu yer almaktadır. 

Dahiliye Vekâleti Nüfus Müdürü Abdülmuttalib Bey tarafından hazırlanan bir sonraki yazı ise “Medeni Devletlerde ve Türkiye'de Tahrir-i Nüfus İcrası Ahval-i Medeniye Sicillatı ve Nüfus Defterleri Tanzimi Hakkındaki Usul ve Kavaidi Havi Raporu” başlığını taşımaktadır. Altı başlık altında hazırlanan çalışmada nüfus sayımının öneminden nüfus defterinin hazırlanmasına ve nikâh işlemleri prosedürüne uzanan detaylı bir rapora yer verilmiştir.

Şehremaneti Mecmuası’nın bu sayısında yer alan son çalışma ise 27. sayıdan devam eden “Muhtelif Memleketlerde Beledi Usuller” başlıklı bölümdür. Ali Suad tarafından tercüme edilen ve dünyadaki farklı ülkelerin yönetim pratiklerinin ve idari yapılanmalarının değerlendirildiği eserde, bu sayıda Almanya ve İsviçre’deki uygulamalara yer verilmektedir. Kent tarihi, idari yapılanma, asayiş ve maliye gibi temel başlıklardan oluşan tefrika, sonraki sayıda devam edeceği bilgisiyle nihayetlenmiştir. 

İki farklı yüzyıldan İstanbul’a bakmanın ve onu tanımanın imkânını sunan mecmuanın 28. sayısı, abone olan kurum ve kişilerin listesi ile sonlanmaktadır. Şehremaneti Mecmuası’nın abone listesinde “Kızıltoprak'ta Mimar Semih Bey” olarak yer bulan ismin, Erken Cumhuriyet Dönemi’nin önemli fakat unutulan mimarı Semih Rüstem Temel olduğu bilgisini de aktarmış olalım. Dönemin önemli simalarının, temel tartışmalarının, kentteki gündelik yaşayışın ve yerel-merkezi yönetim aklının izini Şehremaneti Mecmuası ile sürerken yeni farkındalıklara, yaklaşımlara varabilmek dileğiyle… Bir sonraki sayıda görüşmek üzere.

İzzet Umut Çelik



Başlık Şehremaneti Mecmuası 28
Kısa Başlık Şehremaneti Mecmuası 28
Yayına Hazırlayan Bülent Bilmez, İrfan Çağatay, İzzet Umut Çelik, Serhat Bozkurt, Tolga Karahan
Yayıncı İBB Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü
Yayın Yeri İstanbul
Tür Kitap
Yayın Tarihi 2024
Sayfa Sayısı 163
Dil Türkçe
Künye Şehremaneti Mecmuası 28. Yayına Hazırlayanlar: Bülent Bilmez, İrfan Çağatay, İzzet Umut Çelik, Serhat Bozkurt, Tolga Karahan. İstanbul: İBB Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü, 2024.



İBB ATATÜRK KİTAPLIĞI
Miralay Şefik Bey Sok. No: 6
Taksim, Beyoğlu - İstanbul
Telefon: 0212 249 95 65
0212 249 09 45
kutuphanemuzeler@ibb.gov.tr